Müderris Abacılar Kethüdası Hacı Yahya Nefi Efendi ile Hasibe Hanım’ın oğlu olan Mehmet Vehbi Bey, 18 Mayıs 1882 tarihinde Balıkesir’de doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Balıkesir Rüştiyesi’nde yapmış, eğitimine Bursa İdadisi’nde devam etmiştir. Ayrıca Bursa’da İpekçilik okulu olan Dârütta‘lîm-i Harîr’i bitirmiştir. Temmuz 1906’da Mekteb-i Mülkiyye’den başarılı bir şekilde mezun olmuş ve bir süre Balıkesir ilköğretim müfettişliğinde görevlendirilmiştir (Çeliktürk, 2014). Gönen, Burhaniye, Karacabey, Balya kazaları kaymakam vekilliklerinde bulunmuştur. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra üçüncü sınıf kaymakamlığa terfi ettirilerek Eylül 1908’de Dersim sancağına bağlı Nazımiye kazası kaymakamlığına tayin edilmiştir. Üç ay sonra Türk beyleri ve Ermeniler arasında çıkan anlaşmazlığı çözmek üzere Pertek’e nakledilmiştir. Bu görevine devam ederken Meclis-i Mebusan seçimlerinde Karesi Mebusu olarak seçilerek görevine başlamıştır (Çeliktürk, 2014). 1918’de görevi sona erince önce Afyonkarahisar sonra Çatalca müstakil mutasarrıflığına nakledilmiştir. Mehmet Vehbi Bey Balıkesir’e döndüğünde Kuvayi Milliye çalışmalarına katılmış, İzmir Şimali cepheleri Heyet-i Merkeziyesi reisliğine seçilmiştir (Bolak, İslam Ansiklopedisi). Buradaki görevine Balıkesir’in işgaline kadar devam etmiştir. Mareşal Fevzi Çakmak başkanlığındaki İcra Vekilleri Heyeti’nde 20 Kasım 1921’den 5 Kasım 1922’ye kadar Maarif vekilliği yapmış, ayrıca kısa sürelerle Dahiliye vekilliğiyle Maliye vekilliğinde de bulunmuştur. İzmir’de toplanan ilk Milli İktisat Şurası’na Balıkesir çiftçilerini temsilen katılmıştır. Bu dönemde meclis tarafından seçilen ve danıştay görevi gören heyetin reisliğini de yapmıştır (Bolak, İslam Ansiklopedisi) . Dönem sonunda mebusluktan ayrılarak bir daha politikaya karışmamıştır. Hayatının son zamanlarında Balıkesir Necati Bey Eğitim Fakültesi’nde din dersleri vermiştir. Kuvayi Milliye’nin öncü isimlerinden olan Mehmet Vehbi Bey 6 Nisan 1958 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir. Cenazesi doğup büyüdüğü şehir Balıkesir’de toprağa verilmiştir (Bolak, İslam Ansiklopedisi).

Balıkesir’de başlayan Kuvayi Milliye hareketine Mehmet Vehbi Bolak’ın katkıları büyük olmuştur. 16 Mayıs 1919’da İzmir Reddi İlhak Cemiyeti İzmir’in işgal edildiğini telgrafla Balıkesir’e bildirir. Bunun üzerine Balıkesir’de şehrin ileri gelenleri okuma yurdunda bir toplantı düzenlemiş, söz konusu toplantının başkanlığını Mehmet Vehbi Bey üstlenmiştir. Burada alınan karar ile halkı durumdan haberdar etmek adına Alaca Mescit’te geniş katılımlı bir toplantı düzenlenmesi planlanmıştır (Çeliktürk, 2014) . Toplantıda işgale karşı mücadele etmek için her türlü kararı almaya yetkili olan Mehmet Vehbi Bey’in başkanlığında Heyet-i Merkeziye oluşturulmuştur. Bu merkez İstiklal Harbinin talihinin değişmesinde önemli bir dönüm noktası olarak Türk tarihinde yerini almıştır.

Milli Mücadele döneminde Bandırma iskelesinde Mehmet Vehbi Bey’e koşarak gelen genç:

  • Yok mu bana bir silah, diyor.

Vehbi Bey cevap veriyor ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor:

  • Oğlum sen hiç evlat hasreti çektin mi? Balıkesir’de senin yolunu bekleyenler var.
  • Beyefendi sen hiç esaret acısı çektin mi?
  • Biz millete esaret acısı çektirmemek için bu davaya atıldık.
  • Öyleyse ver bana bir silah.

Bu ısrar karşısında gözleri yaşaran Vehbi Bey, yanındaki muhafızlardan birinin silahını alarak bu delikanlıya veriyor. O da silahını kaptığı gibi milli mücadelenin bir parçası olmaktan duyduğu gururla savaşa gidiyor (Özsarı, 2014, s. 39-40).

Hikayeden de anlaşıldığı üzere zor geçen mücadele günlerinde bu genç gibi birçok Kuvayi Milliye sevdalısı hiç düşünmeden vatanını kurtarmak adına sonuna kadar mücadele etmiştir. Mehmet Vehbi Bey gibi komutanların da sayesinde halkın kararlılığı ve mücadelesi ile milli mücadele dönemi başarı ile atlatılmıştır.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir